Son yıllarda teknoloji dünyasının dilinden düşmeyen bir kavram: Metaverse. Facebook’un adını “Meta” olarak değiştirmesiyle birlikte bu kavram bir anda manşetlere oturdu. Ancak aradan geçen zamanla birlikte heyecan azaldı ve birçok kişi şu soruyu sormaya başladı: “Metaverse gerçekten geleceğimiz mi, yoksa bir teknoloji balonu muydu?”
Ne Vaad Ediyordu?
Metaverse, sanal bir evrende insanların çalışabileceği, eğlenebileceği, alışveriş yapabileceği hatta sosyalleşebileceği bir dijital yaşam alanı olarak tanıtıldı. Gözlükleri takacak, bir avatarla gezinecek, arkadaşlarımızla sanal konserlere gidecektik. Büyük şirketler milyonlarca dolar yatırım yaptı.
Gerçeklik Ne?
Bugün geldiğimiz noktada bu vaatlerin büyük bir kısmı hâlâ tam anlamıyla gerçekleşmedi. Donanım pahalı, yazılım sınırlı ve kullanıcı sayısı beklenenin çok altında. Ancak bu, Metaverse’in tamamen çöktüğü anlamına gelmiyor. Aksine, teknoloji hâlâ gelişiyor. Özellikle eğitim, mimarlık ve uzaktan çalışma gibi alanlarda Metaverse uygulamaları etkili olmaya başladı.
Gelecek Ne Getiriyor?
Metaverse, büyük ihtimalle devrimsel bir sıçrama değil, yavaş ama istikrarlı bir dönüşüm olacak. Sanal evrenler belki bir anda hayatımızın merkezine oturmayacak ama 10 yıl içinde oyunlardan eğitime, alışverişten iş dünyasına kadar birçok alanda “parça parça” entegre olabilir.
Kısacası Metaverse hâlâ yaşıyor, ama belki de ondan mucize beklemeyi bırakmalıyız.
